Ne kadar acı çekiyorlar biliyor musunuz ? Hemen ölüverseler bir derece. Ama onların dili olsa da, zehirlenmeden kurtulanlar söylese; Önce midelerinde müthiş bir yanma hissediyorlar, bıçak saplanmış gibi bir ağrı. Sonra kasları sertleşmeye başlıyor.
Çarmıha gerildiğinizi ve bileklerinizden ayaklarınızdan bağlandığınızı ve eklemleriniz kopana kadar gerdirildiğinizi düşünün. Vücut alınan zehire reaksiyon olarak bütün su rezervlerini vücut boşluklarına yollar. Bunun sonucu, akciğerlerde beyinde, karın boşluklarında kalpte su toplanır. Kan hareket edemez çünkü tüm sular olması gereken yerin dışındadır. Su basıncından hayvan nefes alamaz hale gelir. Gözleri kararır, körlük şekillenir, iç organlarda basınç artışından damarlarda yırtılmalar meydana gelir, kanama başlar. Korkunç bir ağrı ve acı vardır. Ama hala ölmemiştir. Ağızdan gelen koyu kıvamlı köpükler, solunum yolunu tıkar. Hayvan nefes almak için çırpınır durur. Zaman zaman gelen kramplar, beyni ve kalbi iflas ettirecek adar acı verir.. Koma aşamasında solunum ve yutak felci şekillenir. Ama ölürken bile hala bilinç yerindedir.
Yani masum bir canlıya ancak bu kadar işkence yapılabilir.
Bu zehri sizin içtiğinizi bir düşünün. Bu zehri yanlışlıkla sizin çocuklarınızdan birinin aldığını düşünün. Duygularınız ne olur? Böyle bir ölümü durup dururken tercih eder misiniz.? Ama bunu düşünecek kapasitede olsanız zaten, bu insanlık dışı davranışta bulunmazdınız.
Hem hayvan sahiplerinin canından can alıyorsunuz. Hem tamamen bir masumun günahına giriyorsunuz. Yani iki suç birden işliyorsunuz.
Onlarında bir ruhu olduğunu, her şeyi anladıklarını, ellerinden geldiğince bizim acımasız dünyamıza ayak uydurmaya çalıştıklarını, ve her birinin kendi dünyalarında , hatta bizim dünyamızda bir birey olduğunu ne zaman anlayacaksınız?
Sonra siz ne cesaret, zehirleri sağa sola yayıp bırakıp gidiyorsunuz, ya bir insanın bir çocuğun eli değse, top oynarken zehirli etin üzerine gelen topunu temizleyen çocuğun, bir yiyecek verildiğinde aynı eliyle yediğini düşünün. O çocuğun ne suçu var. Bu kadar cehalet olur mu?
Madem onları illa itlaf etmek istiyorsunuz. Hastalık yaydığını düşünüyorsunuz. Hadi diyelim ki bu konuda barınaklar yeterli randıman veremiyor. Daha insancıl ölüm şekilleri var. Acı çektirmeden... Neden onları uygulamıyorsunuz. Maliyeti mi yüksek... İstenirse onunda çözüm yolları bulunur. Yeter ki istensin...
Yaratan bize henüz soyunu tüketmeyi beceremediğimiz canlılarla yaşama imkanı sunuyorken, yaka yaka bitiremediğimiz, ormanlarımızı hala koruma şansımız varken, bu dünyanın sadece insan ırkının yaşaması ile dönemeyeceğini, ekolojik dengenin korunmasının bizim son şansımız olduğunun idrakine varmamızı diliyor, görev bilincinin sorumluluğunda olan yetkililerimizi bu konunun üzerine gitmeye davet ediyoruz.
Tülin Hanım Veteriner Kliniği